22 Ekim 2008 Çarşamba

rahatsızlıklar #1

bir kaç zamandır şu garip dünyada nelerden rahatsızlık çektiğimi düşündüm, düşündüklerimi aklımda tutmaya çalıştım, aklımda tuttuklarımı da sizinle paylaşmayı arzuladım.
an geçmiyorki şu garip gönlümüzü yeni bir hicaz almasın..

*mesela ofiste akşamüstlerine doğru birdenbire çeşitli fırın ürünleri beliriyor. simit, poğaça ve türevleri. ben ne zaman önünden geçsem bunların tüketildiği yerlerin, masa üzerinde sadece susamlar ve kırıklar kalmış oluyor. işte o zaman bir garip oluyorum mesela; masadaki susamların yanlızlıklarına mı, yoksa aç kalışımamı bilmiyorum.
ha tabi o susamlara parmak basılıp, onlar birer birer temizleniyor orası ayrı.

*bekar hayatı zor, zor olduğu kadar güzel, güzel olduğu kadar bi garip - böyle ilginç bir kısır döngü. zaten çamaşır düzeni olan bir adam değilim, haliyle kirli çamaşır düzenim hiç yok. boyum kadar kirli sepeti duruyor odada ama yok efendim neymiş ben ihtiraslı, protest genç biri olarak giydiğim herşeyi yere atarmışım. işte böyle olunca kirlilerin yarısı yerde, yarısı sepette; çamaşır yıkama zamanı geldiğinde - ki bu aydan aya annemler gelince oluyor, yani onuda kendim yapmıyorum - çamaşırlar yıkandıktan sonra buruk bir seviç kaplıyor vücudumu - çünkü eşleşmeyen çoraplar, çorabın birinin temiz, diğerinin kirli kaldığını gösteriyor bana. biri temiz, biri kirli bir çoraptan daha üzgün bir çift var mıdır şu dünyada?

*tedrisat hayatım ve boş zamanlarım boyunca çeşitli nedenlerden ötürü bilgisayardan birşey print etmek durumunda kaldım. eğer bu print ettiğim şey, tam sayfayı kaplayan birşey değildiyse - aldım makası kestim biçtim - gerekli olanı çıkardım. bahse konu -resim, yazı vs.'nin o kağıttan itinayla kesilip çıkarılması ne kadar ilginç bir sevinç verir insana, çok zor bir hedefe ulaşılmış, aya gidilmiş gibi hissederim ben. bir sonraki aşama o kesilen parça ürünün başka bir yüzeye tutkal yada bant vasıtasıyla tutturulmasıdır-ki buda bana sapıkça bir haz verir. bunlardan aldığım hazla eş seviyede bir hüznü ise geriye kalan o kesilip biçilen kağıt parçaları verir. onlar avuç içine toplanır, çöpe atılır. ne geri dönüşüm imtiyazından yararlanırlar nede bir daha mürekkep değer üzerlerine.
ühü..yine kötü oldum.

sevgiler efem.

to be continued..

Hiç yorum yok: